Radyolojik ve Nükleer Silahlardan Korunma Yöntemleri

Radyasyon Hastalıkları ve Radyolojik Silahlar

Radyolojik ve Nükleer Silahlardan Korunma Yöntemleri | 20. yüzyıl insanoğlunun birçok bilim dalında üstün gelişme ve başarı sağladığı bir dönemdir, Tıp alanında, sanayi üretimi ve kalitesi alanında, tarım alanında uzun ömürlü ve daha fazla ürün alınması, yer altı kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı ve uzay teknolojileri gibi birçok alanda büyük gelişim ve başarılar sağlanmıştır. Teknoloji ve bilimin gelişine paralel olarak savaş yöntem ve taktikleri de uluslar tarafından tarihte görülmemiş bir yatırımla birlikte, yeryüzünde daha önce yaşanmamış olan 1. ve 2. Dünya Savaşları yaşanmıştır. 2. Dünya savaşının sonlarına doğru Amerika’nın Japonya’ya atığı nükleer silahlarla birlikte klasik savaş  yöntemleri yerine bir veya birden fazla ülkeyi yok edecek güçte nükleer ve hidrojen bombaları yavaş yavaş yerini almıştır. Artık nükleer çağ başlamış ülkeler nükleer silahlara sahip olmak ve üstün olmak için büyük bir yarışa girişmişler ve zaman zaman büyük savaşlardan sonra insanoğlu zorda olsa kurtulmuştur. Günümüzde nükleer ve radyolojik gelişmeler özelikle tıp alanında insanların ve diğer canlıların tedavisinde kullanılan ve büyük başarı sağlayan bir teknolojidir. Radyolojik ve nükleer kaynaklar aynı zamanda enerji üretiminde de kullanılan ucuz ve uzun yıllar kullanılabilen kaynaklardır. Afet acil durumlar yönünden bakılması gereken en önemli noktalar ise savaş dışında nükleer santraller ve tıbbı görüntüleme merkezlerin olası bir kaza veya afet sonrası oluşabilecek risklerine karşı hazırlıklı olmaktır. Atom çekirdeğinin bir atomun parçalanması ya da iki atomun birleşmesi hâlinde açığa çıkan enerjiden faydalanarak nükleer silahlar yapılmış ve geliştirilmiştir. Atom silahları (nükleer silahlar), füsyon olayından istifade edilerek yapılmıştır. Bu olay, bazı ağır metal (uranyum, plütonyum gibi) atomların nötron bombardımanı sayesinde eşit olmayan iki parçaya ayrılmasıdır ki bu esasa göre yapılan silahlar için enerji birikimi kiloton(KT), 1.000 ton T.N.T (dinamit) nin yıkma gücüne eşit bir basıncın ifadesidir.

Radyolojik ve Nükleer Silahlardan Korunma ve Silahların Etkileri

Bir nükleer patlamada, ilk önce silahın kudretine göre yarıçapı değişen bir ateş topu meydana gelir. Ateş topunun merkezindeki ısı, güneşteki ısıdan 2‐3 defa daha fazladır. Nükleer silahların etkileri; ani etkiler ve kalıntı etkiler olarak ikiye ayrılır.

  • Ani Etkiler (Patlamadan sonra ilk 1 dakika içerisinde meydana gelir)
  • Işık; nükleer şimşek adı da verilen bu ışık güneşten birkaç defa parlak olduğu için çıplak göze, direk ulaştığı takdirde 15–45 dakika süren geçici bir körlüğe sebep olmaktadır.
  • Isı; nükleer ısı radyasyonları, nükleer  şimşeğin beraberinde gelmektedir. Bu sebeple belirli bir uzaklıkta ve açıkta bulunan şahıslar için çok tehlikeli olurlar.

Isı radyasyonlarının özellikleri:

  • Devamlıdır
  • Çok süratlidir
  • Çevre ısısını ani olarak yükselttiğinden geniş çapta yangınlara sebep olur
  • Mesafe ile azalır
  • Nüfuz hassasiyeti yoktur

Ani Nükleer Radyasyon; Öldürme kudretinde olan bir etki de ani nükleer radyasyondur. Bu etkilerden söz edilince hemen akla gelen en önemli tehlikeler; alfa ve beta partikülleri ile nötronlar ve gama ışınlarıdır. Bunlardan:

  • Alfa Partikülleri (Zerreleri) Pozitif elektrik yüklü partiküllerdir. Menzilleri birkaç santimetre içinde olup nüfuz kabiliyetleri yoktur.
  • Beta Partikülleri (Zerreleri) Negatif elektrik yüklü ve çok küçük kitlesi olan bir iyondur. Menzili 4‐5 metre kadar olup nüfuz kabiliyeti bulunmamaktadır.
  • Nötronlar Elektrik yükü olmayan fakat atom çekirdeklerinden fırladıklarında radyoaktif olmaya müsait cisimlerin atomlarını parçalayıp onları suni olarak radyoaktif hale getiren zerrelerdir. Büyük tehlike oluşturabilecek kabiliyettedirler fakat menzilleri 100 metreden biraz fazladır.
  • Gama Işınları Yüksek frekanslı elektromanyetik dalgalar halinde yayılan bu etkinin hem uzun menzilli ve kitlesiz oluşu, hem de engel tanımayan bir nüfuz kabiliyeti bulunuşu tehlikeyi çoğaltmaktadır. Bu sebeple Ani Nükleer Radyasyon denince hemen “Gama Işınları” akla gelmektedir.

Gama Işınlarının Özellikleri;

  • Devamlıdır
  • Çok süratlidir
  • Hissedilmez
  • Büyük bir etki hassasiyeti vardır
  • Kısa bir süre için tesirlidir
  • Öldürücüdür
  • Cansızlara etkisi yoktur.

Gama ışınları bir dakika ya da biraz fazla devamlılığı olan, ışık yayan, duyu organları ile varlığını anlamak mümkün olmayan ve hücreleri iyonize ederek insanı hasta edip öldürebilen bir tehlikedir.

Basınç (Blast)  ; Ateş  topundan yayılan yoğun ısının genişleyerek havayı itmesi sureti ile meydana gelen basınç etkisi, infilak yerindeki boşluğu dışarıdan soğuk havanın hücum etmesi yüzünden iki yönlü olarak görülür.  İlk tesir sırasında tamamen yıkılmayan binaların, emme safhası da denilen ikinci safhada yıkılmaları bu sebeptendir.

  • Devamlıdır ; Yavaş seyreder (Ses hızından)
  • Endirekt yangınlar çıkarır
  • Bina ve köprüleri yıkar.

Böyle bir basıncın harap edeceği binalarda birçok elektrik kontağı, havagazı patlaması ve daha çok mevcut ateşin dağılması sonucunda sayısız yangın başlangıçları da görülecektir. Bu yangınlar endirekt yangınlar diye adlandırılmışlardır.

Elektromanyetik Pals Elektromanyetik pals, elektronik devreler kullanan modern cihazları bozmak, istenmeyen sinyal çıkarmasına neden olmak suretiyle malzeme hasarına neden olur.

Kalıntı Etkileri (Radyoaktif Serpinti) ; Radyoaktif serpinti bomba patladıktan 30–60 dakika sonra başlar. Nükleer infilakın bütün etkilerini 100 kabul edersek, bu etkilerden:

  •  %35’i Isı (Işık ile birlikte gelmektedir).
  • % 5i Ani Nükleer Radyasyon
  • %45’i Basınç (Blast) • %15’i Kalıntı Etki (Radyoaktif Serpinti)

Radyoaktif Serpintinin Özellikleri

Kalıcıdır Ani tesirlerde “Devamlıdır” anlatımı kullanıldığı ve süre verildiği halde serpinti tehlikesi için “Kalıcıdır” denilmiştir. Bunun sebebi radyoaktif serpinti tozlarının düştükleri yerden uzaklaştırılmaları bazı  şartlarda mümkün olabildiği hâlde yok edilmeleri ya da çürüme hızını artırma olanağının bulunmamasındandır. Serpinti tozlarını yakmak dahi yok etmek için yeterli değildir.

Radyasyon Hastalıkları

Radyolojik ve nükleer silahlardan korunma ile hastalıklara da engel olabiliriz. Özellikleri yeterli bir açıklıkla anlatılan serpinti sebebiyle tehlikeye maruz kalanlar iki ayrı şekilde hasta olurlar. Radyasyon Hastalığı Gama ışını yayan kaynak bizden az ya da çok uzaklıktadır. Bu kaynaktan gelen nükleer radyasyon, vücudumuzdaki organları meydana getiren dokuların hücrelerinde iyonizasyona ve sonuç olarak hücrelerin ölümüne sebep olur. Hücre ölümü ile yerine koyma organındaki aksama hastalanmayı, bu olayın devamı ise ölüme sebep olur.

Nükleer radyasyon kaynakları nefes alınırken solunum yolu ve organlarına, radyasyon bulaşmış yiyecek ve içeceklere dikkat edilmezse sindirim organlarına, açık yara veya yaralardan doğruca kana yani dolaşım sistemine girebilir. İşte radyoaktif zehirlenme bu tür hastalanmaya verilen addır. Bu hastalanma şeklinde kaynak hangi yol ya da yollardan olursa olsun vücuda girmiştir. Şualanma yakından olmaktadır. Hasta (zehirlenen), her türlü korunma olanağından yoksundur. Hastalık Belirtileri Serpinti tehlikesi insanı çabucak öldürüveren bir tehlike değildir. Etki insan vücudunda zamanla tahribata sebep olur. Belirtileri azar azar meydana çıkar. Zaman uzadıkça belirtileri çoğalarak hastalık gelişir ve nükleer radyasyon almaya devam edilirse bir hafta veya haftalar sonra ölümle sonuçlanır. Biriktirildiği tespit edilen radyasyon miktarı az ölçüde yahut hastalanan  şahıs çok mukavemetli ise veya hastanın radyasyon alması önlenmiş  ise hasta istirahat ve iyi bir bakım ile iyileşecektir. Gerek radyasyon hastalığı, gerekse radyoaktif zehirlenmesinin seyri ve sonucu itibariyle hastalık belirtileri başka  şekilde olmadığından hissedildiği ya da başkaları tarafından fark edildiği andan itibaren bu belirtiler;

  • Hâlsizlik, isteksizlik, bitkinlik,
  • Mide bulantısı, baş dönmesi,
  • Mide bulantısı, kusma, baş ağrısı
  • Kusma, şiddetli baş ağrısı
  • Kusma, ateş yükselmesi, kanlı ishal
  • Kusma ve kanlı ishalin devam etmesi, ölüm.

Şeklinde yaklaşık bir sıraya sokulabilir.

Radyasyondan Korunmada Ana Prensipler

Radyolojik ve nükleer silahlardan korunma konusunda ana prensipler bulunmaktadır. Nükleer infilakın kalıntı tesirleri, radyoaktif çürüme tamamlanıncaya kadar derece derece korunma zorunluluğu bulunan ve korunma kurallarına uymayanları öldürebilen kesin bir tehlikedir. Bu büyük tehlikeden korunmada üç ana prensip vardır. Mesafe Tehlikeden korunma durumunda bulunan canlı ile radyoaktif kaynak yahut radyoaktiviteli alan arasındaki mesafenin canlının korunması bakımından başlı başına rol oynadığı bilinmelidir. Radyoaktif kaynakla arasındaki uzaklık dört metre olan bir canlı bu kaynaktaki  şiddetin üçte birinden, uzaklığı 7,5 metre olan canlı yarısından, uzaklığı 30 metre olan canlı ise dörtte üçünden korunmuş olur.

Engel ; Tehlikeden korunma zorunluluğunda olan canlı ile radyoaktif kaynak arasında ne kadar fazla yarı kalınlık sağlayan bir engel varsa o canlının göstereceği etki aynı ölçüde az olacaktır.

Zaman Radyoaktif ; çürüme ilk anlarda çok hızlıdır. Çürüme zaman uzadıkça hızını kaybederek devam eder ve sona erer. Başlangıç zamanı silahın patlamasından bir saat sonrası olarak kabul edilmektedir.

Efor OSGB İstanbul | İş Sağlığı Güvenliğinde Doğru Seçim!