Ortam Ölçümlerine Ait Bazı Terimler
Çok toksik madde: Çok az miktarlarda solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deri yoluyla emildiğinde insan sağlığı üzerinde akut veya kronik hasarlara veya ölüme neden olan maddelerdir.
Toksik madde: Az miktarlarda solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deri yoluyla emildiğinde insan sağlığı üzerinde akut veya kronik hasarlara veya ölüme neden olan maddelerdir.
Zararlı madde: Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deri yoluyla emildiğinde insan sağlığı üzerinde akut veya kronik hasarlara veya ölüme neden olan maddelerdir.
Aşındırıcı madde: Canlı doku ile temasında, dokunun tahribatına neden olabilen maddelerdir.
Tahriş edici madde: Mukoza veya cilt ile direkt olarak ani, uzun süreli veya tekrarlanan temasında lokal eritem, eskar veya ödem oluşumuna neden olabilen, aşındırıcı olarak sınıflandırılmayan maddelerdir.
Alerjik madde: Solunduğunda, cilde nüfuz ettiğinde aşırı derecede hassasiyet meydana getirme özelliği olan ve daha sonra maruz kalınması durumunda karakteristik olumsuz etkilerin ortaya çıkmasına neden olan maddelerdir.
Kanserojen madde: Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde kanser oluşumuna neden olan veya kanser oluşumunu hızlandıran maddelerdir.
Mutajen madde: Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde kalıtımsal genetik hasarlara yol açabilen veya bu etkinin oluşumunu hızlandıran maddelerdir.
Mesleki maruziyet sınır değeri: Başka şekilde belirtilmedikçe, 8 saatlik sürede, çalışanların solunum bölgesindeki havada bulunan kimyasal madde konsantrasyonunun zaman ağırlıklı ortalamasının üst sınırıdır.
Solunum bölgesi: Merkezi, kişinin kulaklarını birleştiren çizginin orta noktası olan 30 cm yarıçaplı kürenin, başın ön kısmında kalan yarısıdır.
Biyolojik sınır değeri: Kimyasal maddenin, metabolitinin veya etkilenmeyi belirleyecek bir maddenin uygun biyolojik ortamdaki konsantrasyonunun üst sınırıdır.
Sağlık gözetimi: Çalışanların belirli bir kimyasal maddeye maruziyetleri ile ilgili olarak sağlık durumlarının belirlenmesi amacıyla yapılan değerlendirmelerdir.
Tehlike: Bir kimyasal maddenin yapısal özelliği nedeni ile zarar verme potansiyelidir.
Risk: Kimyasal maddenin zarar verme potansiyelinin çalışma ve/veya maruziyet koşullarında ortaya çıkması olasılığıdır.
İş Yeri Ortam Faktörleri
Değişik işlerde ve iş yerlerinde birbirinden farklı iş yeri ortam faktörleri vardır bu yüzden bu faktörleri gruplara ayırarak incelemek gereklidir.
Fiziksel Faktörler
İş yeri ortam faktörleri arasında çeşitli işlerde en sık karşılaşılanlar fiziksel faktörlerdir. Sıcak, soğuk, gürültü, radyasyon, düşük veya yüksek basınç, titreşim en sık karşılaşılan fiziksel faktörlerdir.
Sıcak – Soğuk
Değişik iş yerleri dikkate alındığında en sık karşılaşılan faktörler sıcaklıkla ilgili ortam özellikleridir. Metal endüstrisi, petro-kimya sanayii, tekstil, tasarım işleri gıda endüstrisi gibi daha pek çok işte, sıcaklık başlıca iş yeri ortam faktörüdür. Bu işlerde ısı enerjisinden ısıtma, yumuşatma, pişirme, eritme gibi amaçlarla yararlanılır. Sıcağın sağlık üzerindeki etkileri öteden beri bilinmektedir. Bu etkiler, sıcağa karşı fizyolojik korunma mekanizması olan terlemenin sıcak ortamda fazla olması sonucudur. Terle birlikte sıvı ve elektrolit kaybı meydana gelir ve dehidratasyon ve elektrolit bozuklukları oluşur. Sıcak ortamda bulunan kişi aynı zamanda fazla miktarda bedensel aktivite yapmak durumunda ise ısı stresi yani sıcaklığa bağlı sorunlar daha çabuk ortaya çıkar. Demir-çelik endüstrisi, dökümhaneler gibi aşırı sıcak maruziyeti olan işlerde terleme ile günde 6-7 litreye varabilen sıvı kayıpları olduğu hesaplanmaktadır. Bu şekilde kaybedilen sıvı ve elekrolitler yerine konmadığı takdirde, bazı semptomlara ve hastalık tablolarına neden olur. Başlangıç dönemlerinde aşırı uyku hâli yorgunluk, tansiyon düşmesi ve baş dönmesi, vücut direncinin düşmesi, çalışma veriminin düşmesi, moral
bozukluğu, aşırı duyarlılık ve endişe, ilerleyen durumlarda adale krampları ortaya çıkabilir, konsantrasyon bozuklukları vücut sıcaklığı 41 dereceye yükselirse daha ciddi bir klinik tablo ısı çarpması ortaya çıkabilir. Hastada konfüzyon olabilir, ilerleyen tablo ile birlikte konvülziyon görülebilir. Hatta koma tablosu içinde ölüm de meydana gelebilir. Sıcak çarpmasını ve sıcağa bağlı olarak meydana gelebilecek diğer tabloları önlemek için sıcak ortamda çalışan kişilerin terleme yolu ile kaybettikleri sıvıyı yerine koyabilmek üzere düzenli aralıklarla su içmeleri ve günde aldıkları tuz miktarını da artırmaları gereklidir. Saatte 3-4 bardak su içilmesi ve günde fazladan 3- 4 gram kadar tuz alınması çoğu kez yeterlidir. Kuşkusuz bu önlemlerin yanı sıra sıcağın ortamda kontrolü amacı ila da düzenlemeler yapılmalı ve çalışanların sıcak etkisinden korunmaları için uygun koruyucu giysiler kullanılmalıdır. Sıcak ortamda uzun süreli olarak çalışanlar zaman içinde sıcak ortama alışırlar (aklimatizasyon). Sıcak ortamda uzun süre çalışanlarda zaman içinde terleme miktarı artar, böylece sıcak daha kolay tolere edilebilir, buna karşılık terle kaybedilen tuz miktarı azalır.
Örneğin, sıcak ortama yeni gelen bir kişi dakikada 15 gram terlerken, aklimatize olan kişilerin terleme miktarı 50 gr/dak düzeyine kadar artabilir. Buna karşılık ter içinde kaybedilen sodyum miktarı ise 4 gr/L’den 1 gr/L düzeyine kadar inebilir.
Efor OSGB İstanbul; iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinizde güvenilir çözüm ortağınızdır. Efor OSGB ile Geleceğe GÜVENLE Bakın!