Küçük işletmelerde iş sağlığı ve güvenliği unsurunun en son düşünüldüğü vahim bir gerçektir. Genel olarak toplumda ki görüş işletmelerde sağlık ve güvenlikle alakalı konular ve ilgili çalışmaların, büyük işletmelerin göz önünde bulundurulması gerekli konular veya çalışmaları olduğu yönündedir.
Ayrıca tehlikeli makinelerle çalışmalar nerede daha fazlaysa nerede daha çok çalışan varsa, en çok iş kazası o işletmelerde olacaktır fikride genel olarak çok yaygındır. Ve ya iş kazasının meydana gelmesi için, o işletmenin yerinin mutlaka inşaat yada maden gibi tehlike sınıfı yüksek işyerleri olması gerekir. Bu yüzden küçük ölçekli işletmelerde iş sağlığı ve güvenliğinin bu kadar önemli hale getirilmesi ve ek masraf çıkarılması gereksizdir. Bu tür yanlış fikirler malesef iş yaşamının önemli bir kısımını oluşturan küçük işletmelerde hakim olan düşüncedir.
2014 yılından itibaren çalışan sayısı bir kişi de olsa, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri kapsama alınarak, bu iş yerlerine, iş güvenliği uzmanı ile birlikte iş yeri hekimi ve diğer sağlık personeli (işyeri hekimi, işyeri hemşiresi) çalıştırma zorunluluğu getirilmiş olması, küçük işletmeleri rahatsız etmiştir. Bu hizmeti alırken olaya formalite gözüyle bakmaları, parasını verdikleri halde uzman ve iş yeri hekimine gereken desteği sağlamamaları gerçeği herkesin bilgisi dahilindedir.
Oysa bakanlığın her sene açıkladığı istatiksel verilere bakıldığında, en fazla iş kazası küçük işletmelerde olmaktadır. O iş yeri ne kadar küçük, ne kadar kurumsallıktan uzak ise iş sağlığı ve güvenliği konu o kadar geri plana atılmaktadır. Bu hatalı yaklaşım ve konuya formalite olarak bakıp, birkaç göstermelik tedbir ile iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili üzerine düşeni yaptığı zannetmeleri, bu iş yerlerinde yaralanmalı veya ölümlü kaza sayısını artırmaktadır.
Küçük iş yerleri, büyük ve kurumsal anlayışla yönetilen iş yerlerine göre daha küçük çalışma alanına sahip olmaları, alınacak güvenlik tedbirlerine yapısal olarak uygun olmamaları, makine ve tezgahlarının korumasız ve eski model olmaları, işe eleman alımında seçici davranılmaması, eğitime önem verilmemesi, çocuk,genç, yaşlı işçi ile çalışmayı tercih etmeleri, bu güne kadar genelde denetime uğramamış olmaları gibi nedenlerden dolayı olumsuz şartlar altında çalışmalarını sürdürmektedirler. Gelinen son aşamada, bakanlık iş sağlığı ve güvenliği hizmet sürelerini ve bu hizmet maliyet ayağını oldukça aşağı seviyeler çekmiş iken, hala bu durumdan şikayetçi olmanın iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimine gerekli desteği vermemenin bir anlamı olmadığını düşünmekteyiz.
Son söz olarak küçük işletme ve iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği büyük işletmelere göre çok daha önemli ve öncelikli olduğunu belirtmek isteriz.
Efor OSGB İstanbul; Tecrübeli İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleriyle İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinizde kaliteli ve güvenilir OSGB’dir. Efor OSGB ile Geleceğe GÜVENLE Bakın!