İSG Kanunu Tam Uygulanması 2025 Yılında Başlayacak!

İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu 2013 yılında yürürlüğe girerek Türkiye’de tüm çalışanları kapsama aldı.  Ancak Kamu kuruluşları ile 50 ‘den az çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme zorunluluğu, 2014 yılından beri 5 defa ertelenerek, 2025 yılına 11 yıl ötelendi!  

İşletmeler için ek maliyet getireceği iddiasıyla, İSG Kanunu yükümlülüğünde, kısmen yapılan erteleme, şu madde ile ifade edilmişti: “50 ‘den az çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme zorunluluğu ile Kamuya ait işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirme zorunluluğu 31.12.2024 tarihine kadar uzatılmıştır.”

Kanun No: 7491 MADDE 71: 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “31/12/2023” ibaresi “31/12/2024” şeklinde değiştirilmiştir.

İSG Yasasının 2025 yılında tam olarak uygulamaya alınabilmesi için çözüm önerimiz var!

50’den az çalışanı olan az tehlikeli işyerlerinde; düşük maliyet unsuru olan “iş güvenliği uzmanı” görevlendirmesinin yürürlüğe alınması, yüksek maliyet unsuru olan “işyeri hekimi” hizmetinin ötelenmesi makul kabul edilebilir. Çünkü işyeri hekimi sayısı yetersizdir ve işletme maliyeti uzman maliyetinin yaklaşık dört katıdır!

Türkiye’de az tehlikeli gruptaki firmaların sadece %1’i 50’den fazla çalışana sahiptir. İSG’de risk ve tehlike kavramları, işyerlerinde çalışan kişi sayılarıyla orantılı değildir. Tam tersine işletme küçüldükçe risk ve tehlikenin arttığı görülmektedir…

Az tehlikeli sınıftaki, İş Sağlığı Güvenliği Kanun ertelemesi, piyasada yanlış anlaşılmakta; Zorunlu İSG mevzuatı maddelerinin hepsinin ertelendiği zannedilmektedir. Oysa İSG mevzuatında İSG-Katip ataması dışında kalan tüm maddeleri (Örneğin çalışanların İSG eğitimi alması, işyeri risk değerlendirmesi, İSG talimatları, acil durum planları ve tatbikatları gibi) 2013 yılından bugüne yürürlüktedir.

İSG Kültürü işyerinde, evde, sokakta hayatın her alanında önem taşımaktadır. Çalışma Bakanlığı’na bağlı İSGGM nin bu İSG konusunda kamuoyunu bilgilendirici periyodik basın açıklamaları yapması ve daha fazla kamu spotları yayınlamasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Türkiye’de İSG ve OSGB Hizmeti Konusunda Genel Değerlendirme

Efor OSGB  ekibi olarak,  İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı yükümlülüklerini, uyulacak kanuni bir zorunluluktan ziyade çalışanların sağlığını ve güvenliğini sağlayan,  kaliteyi ve verimliliği artıran bir YATIRIM olarak görülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bilimsel veriler ve istatistiklerin gösterdiği gibi, gerekli koruyucu ÖNLEMLER alınarak iş kazaları %98, mesleğe bağlı hastalıklar ise %100 oranında engellenebilmektedir. 

Ülkemiz GSMH bütçesinin  %5 ‘inden fazlası, iş kazası ölüm ve yaralanmaları ile  meslek hastalıklarının getirdiği  maliyetlere harcanmaktadır. AB ortalaması %1,5 oranında olduğu göz önüne alındığında, bu alana yapılacak harcamalar, ülkemiz için kazancı yüksek yatırımlar olarak görülmelidir. Ayrıca kurtarılacak hayatların değeri de paha biçilmezdir.

Türkiye’deki firmalar ve çalışanlar,  iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gerekli özeni gösterecek bilince maalesef sahip değildirler. İşletmelerin büyük çoğunluğu bedava verseniz bile bu OSGB hizmeti almak istemezler, çalışanlar ise kişisel koruyucu donanımları kullanmaya karşı direnç göstermektedirler…

Bu nedenle ülkemizde iş kazaları ve meslek hastalıkları eğer azaltılmak isteniyorsa; İş müfettişlerinin daha çok denetim ve cezai yaptırımlar uygulaması gerekmektedir. 2025 yılı itibariyle, Kamu kurumlarında ve 50 kişi altı çalışanı olan az tehlikeli sınıfta; İş Sağlığı Güvenliği Kanunu en azından “iş güvenliği uzmanı” görevlendirmesi ile başlamalıdır.  

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM) tarafından yetkilendirilen yüzlerce Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB) gerekli hizmetleri fiyat performans anlamında en üst seviyede verme yetkinliğine sahip olarak hazırda beklemektedir.

Unutmayalım! KAZALAR TEMENNİ EDEREK DEĞİL TEDBİR ALINARAK ÖNLENİR. ÖNLEMEK ÖDEMEKTEN UCUZDUR.