Hastanelerde İş Sağlığı Güvenliği

Hastanelerde İş Güvenliği

İş sağlığı ve güvenliği her çalışan ve işletme için göz ardı edilemez önemli bir husustur. Hastaneler hasta güvenliği ve çalışan sağlığı açısından değerlendirilmesi gereken işyerleridir. Bu kapsamda hastanelerde iş sağlığı  güvenliği yönetim sistemlerinin uygulanması klasik iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarından daha ileri uygulamalar gerektirmektedir.

Hizmet sektörü içinde sağlık sektörü de önemli bir paya sahiptir. Hizmet sektörü içinde önemli bir paya sahip olan sağlık sektöründe, farklı çalışan grupları yer almaktadır. Sağlık hizmeti veren bu çalışanların içinde doktorlar, eczacılar, diş hekimleri, veterinerler, mühendisler, işletmeciler, temizlik ve bakım işçileri, sosyal hizmet uzmanları, diyet ve beslenme uzmanları, hemşireler, ebeler,şoförler ve hatta aşçılar bulunmaktadır. Sağlık sektöründe iş sağlığı güvenliği önemli bir yer tutmalı ve hastanelerde iş sağlığı güvenliği gereklilikleri yerine getirilmelidir. Sağlık sektöründe faaliyet gösteren işletmelerde çalışanların sayısı, çalışma koşulları, ülke genelindeki dağılımları gibi faktörler, sağlık hizmetlerinin etkinliğini ve verimliliğini etkileyebilmektedir. Bunun yanı sıra dünyada ve ülkemizde sağlık çalışanlarının birçok sorun ile karşı karşıya kaldığını söylemek mümkündür. Bu sorunlardan biri sağlık çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yaşadığı sorunlardır. Sağlık sektörü ülkemizde iş kazaları açısından riskli bir alandır.

1. Hastanelerde İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından

Öncelikli Değerlendirilmesi Gereken Bölümler Ameliyathaneler, laboratuvarlar, radyasyonlu alanlar, atıklar ve tıbbi sekreterya bölümleri hastanelerde iş sağlığı güvenliği açısından öncelikli olarak değerlendirilmesi gereken birimlerdir.

  • Ameliyathanelerde İş Güvenliği

Ameliyathane çalışanları için başlıca risk faktörleri atık anestetik gazlar, kanla bulaşan patojenler, lateks alerjisi, sıkıştırılmış gazlar, durağan postür, lazer dumanı, tehlikeli kimyasallar ve kayma düşmeler olarak belirlenmiştir. Ameliyathane çalışanlarında lenfosit sayısında azalma, antioksidan savunma mekanizmasında gerileme görülebilmektedir. Ameliyathane ortamının ameliyathane personelinin sağlığı üzerine etkileri arasında anestezi gazına maruz kalmış ve anestezi gazına maruz kalmamış personel arasında hastalığa yakalanma oranında farklılıklar olduğu görülmektedir. Anestezist ve cerrahlarda varis, kilo alımı, peptik ülser hastalıkları daha sık saptanmıştır. Anestezistlerde, cerrahlar ve kontrol grubunda görülmeyen anomalili çocukların varlığı saptanmıştır. Anestezistler ve cerrahların sağlık sorunlarının artmasında, atık anestezikler dışında ameliyathane ortamının da katkıda bulunduğu görülmüştür.

  • Laboratuvarlarda İş Güvenliği

Laboratuvar ortamında patojen mikroorganizmalar ile çalışmak, araştırmacılar, sağlık çalışanları ve diğer görevli personel için potansiyel bir risk oluşturmaktadır. Enfekte materyalle çalışma sırasında dikkatsizlik ya da deneyim eksikliğinden kaynaklanan enjektör batmaları, laboratuvarda edinilmiş enfeksiyonların oluşumunda ilk sırayı almaktadır. Biyogüvenlik kurallarının uygulanması, laboratuvarda kullanılan tekniklerin uygun olması, laboratuvar tasarımının iyi yapılmış olması ve güvenlik ekipmanlarının yeterli olması esaslarına dayanmaktadır. Ülkemizde bu konuda yapılan bir araştırmada, katılımcıların yüzde 1,9’unun sürekli olarak, yüzde 46,1’inin ise ara sıra koruyucu maske kullandığı, koruyucu gözlük kullananların oranının da yüzde 1,9 olduğu bildirilmiştir. Koruyucu malzeme ve giysi kullanımı konusunda bilinçlenmenin, laboratuvar kaynaklı kazaların azaltılmasında etkili olacağı düşünülmektedir. Biyolojik etkenlerle çalışılan laboratuvarlarda kaza ile enfeksiyon oluşma olasılığı her zaman bulunmaktadır. Otopsi çalışanlarında hepatit B virüsü, hepatit C virüsü, insan immun yetmezlik virüsü enfeksiyonu görülme sıklığının genel popülasyona göre daha yüksek olduğu bildirilmektedir.

  • Radyasyonlu Alanlarda İş Güvenliği

Görüntüleme birimleri, radyasyon onkolojisi, bazı ilaç hazırlama birimleri gibi radyasyonlu alanlarda çalışanlar iş sağlığı ve güvenliği açısından riskli grup içersinde yer almaktadır. İyonize radyasyon, X ışınları özellikle hekimler, hemşireler ve röntgen teknisyenleri için önemlidir. Doğal radyoaktif maddeler olan radyum, uranyum ve toryumun ve suni radyoaktif maddeler yani radyoaktif izotopların tıpta kullanımı sağlık çalışanları için risk oluşturmaktadır. Bu maddeler insan vücudu üzerine çok çeşitli etki yapmaktadır. Deri üzerinde (radyodermit) etkileri şunlardır; uzun zaman radyasyona maruz kalan kişilerde derinin rengi koyulaşır, deri kurur, tırnaklar bozulur ve deri üzerinde kılcal damarlar genişler. Daha ilerleyen vakalarda ağrılı yaralar ve deri kanserleri oluşur. Bunların dışında kan bozuklukları, akciğer kanseri, kemik bozuklukları ve göz bozukluklarına da neden olmaktadır. Radyoaktif maddelerden korunmada; bu maddelerden çıkan radyasyonla teması önlemek, kurşun bariyer kullanma, vücuda giren radyasyon miktarını belirli sürelerle ölçerek belirlemek ve periyodik olarak kan muayeneleri yapmak gereklidir.

  • Tıbbi Atık İş Güvenliği

Sağlık kuruluşlarında hizmetlerin yürütülmesi sırasında, insan sağlığı açısından potansiyel risk taşıyan tehlikeli atıkların oluşması kaçınılmazdır. Tıbbi atık olarak adlandırılan bu atıklar, diğer atıklardan daha fazla oranda yaralanma ve enfeksiyona yol açabilir. Enfeksiyöz, patolojik ve kesici-delici cisim içeren tıbbi atıklar, doğrudan ya da dolaylı olarak temas eden herkes için risk oluşturmaktadır. Sağlık kurumlarında temizlik ve düzenden sorumlu olan temizlik işçileri, tıbbi atıklardan kaynaklanan sağlık risklerinin tehdit ettiği gruplardan biridir.

Temizlik çalışanları gerek birimlerde yürüttükleri temizlik işleri, gerekse tıbbi atıkların birimlerden toplanarak atık deposuna ulaştırılması işlerini üstlenmelerinden dolayı enfeksiyon hastalıkları açısından önemli risk taşımaktadırlar. Hastanelerde atıkların birimlerden toplanması, atık deposuna taşınması ve depolanması işlemlerini sağlık eğitimi olmayan temizlik çalışanları yapmaktadır.

Temizlik çalışanlarının sağlık riskleri ile ilgili yapılan çalışmalardan elde edilen bulgular, asepsi kuralları ve kişisel koruyucular hakkında bilgi ve uygulamalarının yetersiz olduğu ve bu nedenle sağlık açısından önemli risk taşıdıklarını göstermektedir. Bu noktada, temizlik çalışanlarının tıbbi atıkların risklerine ilişkin bilgilerinin yanısıra uygulamalarının gözlenmesi ve değerlendirilmesi önem kazanmaktadır.

  • Tıbbi Sekretaryada İş Güvenliği

Tıbbi sekreterler hastanelerde, teşhis ve tedavi, hastanın izlenmesi ve gerekli malzeme temini gibi konularda yazışmaları yapmak gibi görevleri yerine getirmektedirler. Kurum-hasta, hekim-hasta arasında köprü görevi yapan tıbbi sekreterlerin verimli ve sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için işyeri ortamının uygun olması gerekmektedir. Sekreterler hizmet sunarken temel fizyolojik gerekliliklerin sağlanması gerekmektedir. Tıbbi sekterlerin, iş ve insan ilişkileri ve bu ilişkileri etkileyen çevresel faktörleri inceleyen bilim dalı olan ergonomi içerisinde ele alınması, birimin tasarlanmasında ergonomik çalışma şekillerinin iyi belirlenmesi hususları önem arz etmektedir.

2. Hastanelerde İş Sağlığı Güvenliği İş Sağlığı Etkenleri

Fiziksel risk etkenleri olan iklimlendirme, aydınlatma ve gürültü hastanelerde iş sağlığı ve güvenliği açısından öncelikli değerlendirilmelidir.

  • İklimlendirme

Binalardaki havalandırma sistemlerinin,uygun ısı, nem ve temiz hava besleyecek şekilde tesis edilmesi gerekir. Hastane ortamlarının havalandırma sistemleri hastaların ve hastane çalışanlarının sağlıklarının korunması ve hastane kaynaklı enfeksiyonların önlenmesi yönünden önem arz etmektedir. Hastane birimlerinde, yapılan işin niteliğine göre havalandırma tiplerinin farklı olması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Hastane ortamlarında tüberküloz gibi hava yolu ile bulaşan biyolojik riskler söz konusudur. Bu nedenle hastanelerde oluşturulacak havalandırma sistemleri, mikroorganizmaların biyolojik ve fiziksel özellikleri dikkate alınarak hastane kaynaklı veya mesleksel enfeksiyonları önleyecek şekilde yapılmalıdır.

Hastanelerde steril bir ortam gerektiren ameliyathane birimlerinde enfeksiyon risklerini kontrol altına alabilmek için hava kalitesini standartlarda belirtilen kriterlere uygun olarak sağlamak gerekmektedir. Kullanılan filtrelerin özelliği, bakımı, değiştirilmesi risklerin kabul edilebilir seviyeye indirilmesinde çok önemli bir yer almaktadır.

  • Aydınlatma

Çalışanların rahat, verimli ve sağlıklı çalışabilmeleri için aydınlatma seviyesinin yeterli ve uygun şekilde olması gereklidir. İşyeri aydınlatması mümkün olduğunca güneş ışığından faydalanılarak yapılmalıdır. Doğru Şekilde tesis edilmiş aydınlatma sistemi görme duyusunun işlevini yerine getirmesi için elzemdir. Gözün uzun süre yoğun veya düşük şiddette ışığa maruz kalması ve işin gereğine göre yoğun şekilde çalışılması çeşitli göz bozukluklarına neden olabilmektedir.

Aydınlatma birçok iş kazasının oluşumunda ana etkenler arasında yer almaktadır. Bu durum aydınlatmanın direkt etkisiyle ortaya çıkabileceği gibi aydınlatmanın uzun sürede göstermiş olduğu etkiler sonucu da ortaya çıkabilir. Aydınlatma algılama düzeyi üzerinde etkiye sahip olup aydınlatma şiddeti makul düzeyde arttıkça yorgunluk azalmaktadır.

  • Gürültü

Dünya Sağlık Örgütüne göre gürültü kronik strese yol açtığı gibi fiziki olarak kalp rahatsızlıklarına da neden olmaktadır. Yorgunluk, dolaşım bozuklukları gibi fiziksel etkiler ve konsantrasyon bozukluğu, algı zayıflığı, öfke, gibi psikolojik etkilenmeler gürültünün varlığı ile ortaya çıkmaktadır. Hastanelerde gürültünün yoğun ve uzun süreli olarak ortaya çıkabileceği teknik bölümler, laboratuvarlar hasta kayıt ve danışma birimleri, acil ve ye-
mekhane gibi bölümlerdir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, hastanelerdeki gürültünün gündüz 40 dB(A), gece 35dB(A) ci- varında olması önerilmektedir.  Hastanelerin sekreterya hizmetlerinin yürütüldüğü bölümlerde ses düzeylerinin 50 -75 dB, kazan dairesi, klima santralleri, elektrik trafo odaları, jeneratör gibi teknik bölümlerde 50-100 dB değerlerine ulaşmaktadır. Gürültünün önlenmesi amacıyla hastane gene-
linde sessiz makinelerin kullanılması, gürültülü cihazların sese karşı izole edilmiş odalara yerleştirilmesi, gürültülü araç-gerecin sesinin kısılması ve gürültüyü emen bitkilerin  kullanılması sağlanır. Periyodik olarak risk grubundaki sağlık çalışanın uzman hekim tarafından muayene edilmesi bazı tanı işlemlerinin yapılması da çalışma ortamının değerlendirilmesine katkıda bulunur.

Hastaneler iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak oldukça dikkat gerektiren bir süreçtir. Hastanelerde iş sağlığı güvenliği önlemleri hakkında detaylı bilgi veya uzman ekibimizden destek almak için hemen teklif alın.

Efor OSGB İstanbul; Tecrübeli İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleriyle İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinizde kaliteli ve güvenilir OSGB’dir. Efor OSGB ile İş Sağlığı ve Güvenliğiniz EMİN ELLERDE!