Çalışma Yaşamında Gruplar

Çalışma Yaşamında Gruplar

Çalışma yaşamında gruplar her zaman var olmuş ve var olmaya devam etmesi muhtemeldir. Bu grupların neden oluştuğu, neleri tercih ettiği, amaçları gibi bilgilere makalemizden öğrenebilirsiniz. 

Grup Kavramı

Eskiden cemiyet manasına alınan grup terimi bugünkü sosyolojik manada ilk defa Florian Znaniecki tarafından kullanılmıştır. Bu kullanış toplum yapısını küçük ve ampirik araştırmalarla açıklayabilen kısımlarla uğraştığından geçerlilik kazanmaktadır. Grup kelimesinin etimolojik olarak hangi kökten geldiği tam olarak bilinmemekle birlikte, Alaion Birou’ya göre “grup” kelimesi, İtalyancada ki “gruppo” kelimesinden türemiştir. Grup kelimesi, ortak normları (kuralları) paylaşan, genellikler aralarında farklı rollere sahip, ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde bulunan bireyler topluluğu anlamına gelmektedir. Başka bir ifadeyle, grup; birbirleriyle etkileşim hâlinde bulunan, psikolojik olarak birbirlerini varlığından haberdar olan ve kendisinin bir grup olarak algılayan küçük veya büyük insan topluluğudur. Bir başka tanımla grup, ortak hedefleri izleyen, grup normlarına bağlı olarak, aralarında biz duygusu olan ve birbirleriyle uzun süre etkileşim bulunan insanların oluşturduğu yapıdır. Grup kavramını, yığın veya kategori kavramlarıyla karıştırmamak gerekir. Grup, ortak beklenti ve amaçlara sahip insanlardan oluşur ve aralarında bir süreklilik ve grup normuna bağlılık vardır. Yığın ise geçici bir nedenle, kısa bir süreliğine bir arada olan insan topluluğudur. Kategori ise benzer ve ortak sosyal özellikleri ve statüleri olan insanlardan oluşur.

Grup kavramı ile ilişkili bir başka kavram daha sonra üzerinde ayrıntılı olarak duracağımız takım kavramıdır. Grup ortak beklenti ya da amaçlarla bir araya gelmiş insan topluluklarını ifade ederken, takım belli bir işi veya projeyi yapmak üzere bir araya gelmiş topluluktur. Gruplar, birbirleriyle etkileşim içinde olan, birbirlerinin farkında olan, ortak amaca yönelmiş ve kendilerini bir grup olarak algılayan belirli sayıda insanlar topluluğudur. Bu tanımda anahtar sözcükler “karşılıklı etkileşim”, “farkında olma” ve “amacına ulaşma”dır. Alderfer grubu önemli ölçüde birbirleriyle bağımlı ilişkileri bulunan, üyelerle üye olmayanları güvenilir bir şekilde ayırt ederek kendilerini grup olarak algılayan, grup kimlikleri, üye olmayanlarca da kabul edilmiş olan, diğer gruplarla karşılıklı bağımlılık ilişkisi içinde bulunan, gruptaki rolleri kendilerinin, diğer grup üyelerinin ve üye olmayanların beklentilerinin fonksiyonu olan bireyler topluluğu şeklinde tanımlamaktadır.

Gruplar, yığınlar ve kalabalıklardan ayrılırlar. Grup terimi aşağıda da göreceğimiz gibi, grubu meydana getiren bireyler arasında ilişkilerin bulunmasını ve bu ilişkilerin düzenli ve sürekli olarak işlemesini gerektirir.

J. Fichter Özellikleri

  • Görülebilirlik (grup üyeleri ve grup dışı kişiler tarafından)
  • Örgütlü olma
  • Rol; grup üyeleri kendilerine özgü rolleri oynarlar
  • Etkileşim; grup üyeleri daima haberleşme içindedirler
  • Norm; grup tarafından meydana getirilen normlar grupta rolleri ve davranışları düzenler
  • Değerler; üyeler ortak değerlere ve ilgilere sahiptirler
  • Amaçlar; grup çalışması bir amaca veya birçok amaca dönük olabilir
  • Devamlılık; grubun belli bir süresi olması lazımdır
  • Ortak amaç ve görev
  • Grup özdeşliği
  • Karşılıklı ilişkileri düzenleyen birtakım ortak değer ve normlar
  • Belli bir süreden beri devam eden ilişki
  • Biz duygusu ve kendini grup olarak algılama
  • Birbirlerinin varlığını dikkate alma

Grubun unsurlarına baktığımız zaman geçici veya rastgele bir şekilde bir araya gelen insanlar aralarında bir grup dinamiği veya grup normu olmadığı, biz duygusuna sahip olmadıkları ve etkileşimin kısa süreli olması nedeniyle grup sayılmazlar. Çünkü gruplarda karşılıklı ilişki belli bir zamandan beri devam eder ve grup üyeleri birbirlerinin varlığını hesaba katarlar. Aralarında bu tür ilişkiler bulunmayan topluluklar, fizik olarak çok yakın bulunsalar bile, bir grup sayılmazlar. Grubun üyesi olmak insanların söz konusu karşılıklı etkileşimde bulunma ihtiyacını karşılar. İnsanlar tek başlarına başaramayacakları işleri diğer insanlarla birlikte yapma ihtiyacı duyarlar. Bu ihtiyaç onları grup üyesi olmaya, yani bir gruba katılmaya iter ve bu da çalışma yaşamında gruplar oluşturabilir. Her grup farklı derecelerde olmakla birlikte, yine de bir veya birkaç amaca sahiptir. Bu amaçları gerçekleştirme ihtiyacı kişileri grubun üyesi olmaya zorlar. Yaşam biçimi bakımından bir canlıdan, daha doğrusu bir insandan farklı olmayan grup üyeleri arasında her zaman bir etkileşim vardır, psikolojik olarak birbirlerinin varlığından haberdardırlar ve kendilerini grup olarak algılarlar. Gruplar bireylerin sahip olduğu birtakım fiziksel ve sosyal özelliklere sahiptir. Bireyler gibi yaşamlarını devam ettirmek ve varlıklarını korumak için mücadele ederler. Tıpkı bireylerde olduğu gibi gruplarda da, çözemedikleri sorunlar iç huzursuzluklar ve dengesizlikler doğuracaktır ki, bu da grupların parçalanmasına, yok olmasına veya başka gruplarla birleşmesine neden olacaktır. Grup örüntüleşmiş kalıplar içinde etkileşimde bulunan, belli değerleri,inançları ve amaçları paylaşan, üyelik duygusuna sahip olan iki veya daha fazla kişiden oluşur. Bottoore’a göre bir toplumsal grup, bireyler toplamı olarak tanımlanabilir. Bu bireyler toplamı içinde, bireyler arasında belirli ilişkiler vardır.Topluluk içindeki bireylerden her biri, hem grubun varlığının, hem de sembollerin bilincindedir.

Efor OSGB İstanbul; Tecrübeli İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleriyle İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinizde kaliteli ve güvenilir OSGB’dir.