İSG Gündem Dergisi Savaş Gümüş-Efor OSGB ile Röportaj Yaptı

Savas GUMUS- Efor OSGB

İSG Gündem Dergisi Savaş GÜMÜŞ ile Röportaj Yaptı

İSG Gündem Dergisi Efor OSGB Genel Müdürü Savaş GÜMÜŞ ile röportaj yaparak iş sağlığı ve güvenliği sektörü, İSG Profesyonellerinin ve OSGB’lerin problemleri ve benzeri konular hakkında değerlendirmelerini aldılar. İSG Gündem dergisinde yayınlanan röportajımızın tam metni aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.

1.OSGB Hizmeti ile işverenin kazanımları nelerdir?

Daha sağlıklı, güvenli, huzurlu ve verimli çalışma ortamları oluşturulması, meslek hastalıkları ve iş kazalarının engellenmesi amacıyla; Tüm işyerlerini kapsayacak şekilde 1 Ocak 2013 de uygulamaya alınan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yürürlüğe girmiştir.

İSG Kanunun uygulamasını özetlersek; Az tehlikeli Sınıfta 50 ve üzeri çalışanı olan iş yerleri ile tehlikeli – çok tehlikeli sınıftaki iş yerlerinde 1 kişi dahi çalışsa sürekli İSG hizmetleri için OSGB firmaları (Ortak Sağlık Güvenlik Birimi) ile anlaşması zorunluluğu başlamıştır. Nasıl ki her işletmenin bir Mali Müşaviri varsa, bu kanun ile her işletmenin bir iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi olacaktır.

Kamu Kurumları ve 50 kişi altı az tehlikeli sınıftaki iş yerleri de sürekli İSG Katip ataması gerekmeksizin, Çalışanlarına İSG eğitimleri, Acil durum tatbikatları, sağlık kontrolleri ile tüm İSG dokümantasyonlarını yaptırmakla yükümlüdürler. Az tehlikeli Sınıfta faaliyet gösteren işletmeleri örneklemek gerekirse; Büro ortamında çalışılan avukatlık, muhasebecilik, gümrükçülük gibi işler, Mağazacılık hizmetleri, Lokanta hizmetleri vb. gibi iş sağlığı güvenliği risklerinin daha düşük olduğu sektörlerdir.

İş Sağlığı ve Güvenliği hizmetlerin özel sektör eliyle yapılması için de İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM) tarafından yetkilendirilen Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri kurulmuştur. Efor OSGB ‘de bu kapsamda kanunun çıkmasına müteakip kurulmuştur.

OSGB Hizmeti Nasıl Alınır?

Tüm şirketlerin muhasebe işlemleri için bir mali müşaviri olduğu gibi; iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almaları için de OSGB danışmanı olacaktır. Bu firmalar 28515 sayılı resmi gazetede yayınlanan “İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği” çerçevesinde hizmet sunarlar.
İş güvenliği uzmanının görev, yetki ve sorumlulukları 28512 sayılı resmi gazetede yayınlanan yönetmelikte, iş yeri hekimlerinin görev yetki ve sorumlulukları ise 28713 sayılı resmi gazetede yayımlanmıştır.

Firmanın görevlendireceği iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi tehlike sınıfına göre değişen sürelerle çalışanlara hizmet sunacaklardır.
Resmi Gazete’de yayınlanan iş sağlığı ve güvenliğine (İSG) ilişkin Tehlike Sınıfları Listesi Tebliğine göre tüm işletmeler Nace kodlarına karşılık gelen tehlike sınıflarına göre aşağıdaki gibi 3 sınıfa ayrılmıştır:

1.Az Tehlikeli Sınıf: Büro faaliyetleri, perakendecilik, Lokantalar, oteller, okullar vb.
2.Tehlikeli Sınıf: Ayakkabı, mobilya, deterjan, et üretimi, diş hekimliği vb.
3.Çok Tehlikeli Sınıf: Yapı sektörü, Ağır Sanayi, hastaneler, petrol istasyonları vb.

Nace Kodları Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde 1 kişi dahi çalışsa sürekli İSG hizmetleri için OSGB ile anlaşması zorunluluğu başlamıştır. Bu çerçevede iş kazası riski yüksek olan tüm maden, metal, kimya, makine yapı sektörleri ilgili fabrikalar düşünülebilir.

Nace Kodları karşılığı az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri; 50’den az çalışanı olan firmalarda sürekli iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi dışında kalan tüm mevzuattan yükümlüdür. 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren de sürekli olarak işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı ile çalışmak için sözleşme yapmaları zorunluluğu başlayacaktır. 50’den çok çalışana sahip az tehlikeli sınıftaki iş yerleri iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi için OSGB ile anlaşma zorunluluğu bulunmaktadır. Az tehlikeli sınftaki iş yerleri denildiğinde tüm büro hizmetleri, perakende mağazalar, lokantalar, vb sektörler akla gelmelidir.

İşverenler Neden OSGB ile Çalışmalıdır?

OSGB HİZMETLERİYLE İSG MEVZUATI SORUMLULUKLARINDA KENDİLERİNİ YALNIZ HİSSETMEZLER

OSGB Profesyonellerince İş Sağlığı ve Güvenliği yönünden gerekli tüm tedbirler alınır ve konuyla ilgili tüm rapor ve görüş üst yönetime onaylı defter yoluyla düzenli olarak OSGB personellerince yapılacak ziyaretlerle bildirilir. İşletme tarafından fark edilmeyen eksik ve yanlış uygulamalar bu tespitlerin akabinde işletme dışından bakılan bir göz ile tespiti ve farkedilmesi daha kolay hale gelir. Buda eksik ve hataların sorunlarla boğuşmadan ortaya çıkarılmasına katkı sağlar.

OSGB’lerde İş sağlığı ve güvenliği gerekli kayıtlar periyodik olarak tutulması zorunlu olduğu için, herhangi bir evrak bilmecesiyle uğraşmanıza gerek kalmayacak ve iş yerlerinde dosya takibi ya da kaybolması gibi sorunların daha başlamadan önüne geçmiş olacaksınız. Bu durum özellikle iş sağlığı ve güvenliği müfettişlerince yapılacak olan denetlemelerde işletmeler için büyük kolaylık sağlayacaktır.
İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri ile gerçekleştirilen sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı ile iş akışınız kesintiye uğramaz ve tespit edilip tarafınızdan giderilen güvenlik yönünden risk oluşturan faktörler ortadan kaldırıldığında iş verimliliğiniz üst seviyelere çıkarılmasına katkı sağlar.

İŞVERENLER OSGB HİZMETİ ALARAK PERSONEL MALİYETLERİNİ EN AZA İNDİREBİLİR

İşverenler OSGB’lerin kestiği iş sağlığı ve iş güvenliği hizmet faturalarını vergiden indirebilir.
Bir iş yeri sağlık ve güvenlik birimi (İSGB) kurduğunuzda en az bir iş yeri hekimi ve diğer sağlık personeli ve bir iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğunuz olacak. Personel çalıştırmanın tüm maliyeti ve prosedürü işverenin omzuna yükleneceği gibi işveren kontrol de edemeyeceği için alabileceği eksik hizmeti fark edemeyecektir. Sorumluluğun da işveren de olduğu bir hukuki yükümlülük söz konusu olduğu için mağduriyet yaşama riski olacaktır.

Normal şartlarda iş yerinde bu hizmeti vermeye çalıştığınızda hastalık ya da mücbir sebepler gibi hallerde iş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi yada diğer sağlık personeliniz işe gelememe durumları ile karşı karşıya kalabilmeniz ihtimalken OSGB ile bu hizmeti aldığınızda hizmetiniz aksamadan ya başka bir görevli arkadaş ile yada yeni planladığınız tarihte hizmetinizi almaya devam edebileceksiniz.

OSGB HİZMETİ ALINMASI HALİNDE İŞYERİNDE İSGB İÇİN AYRILMASI GEREKEN YER İŞVERENE KALIR

İşverenlerin OSGB yerine iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmeye çalıştığınızda en az 20 m2 den az olmamak üzere (sağlık hizmetleri için 8 m2 iş güvenliği hizmetleri için ise en az 12 m2 alan ayırmanız) iş yeri sağlık ve güvenlik birimi için alan ayırmaları gerekecek. OSGB ile yapılan anlaşma ile bu alana gerek kalmadan işletmedeki çalışanlarınızın bulunduğu ofislerde sağlık ve güvenlik işlerinizi gerçekleştirebilirler.

OSGB HİZMETLERİ İŞVEREN İÇİN MEVZUAT TAKİBİNİ DE İÇERMEKTEDİR

6331 Sayılı İSG Kanunu ve ilgili 100’den fazla yönetmelikten oluşan mevzuatlar çıktığından beri sürekli güncellemelerde gerçekleşiyor. İşverenlerin bunları takip etmesi ve uygulaması için mutlaka iş güvenliği uzmanlarından ve işyeri hekimlerinden destek almasına ihtiyacı bulunmaktadır. İşverenin hizmet aldığını OSGB tüm bu yasal takip ve uygulama hizmetlerini yapmaktadır.

OSGB HİZMETİYLE İŞ GÜVENLİĞİ EKİPMANLARININ DAHA DOĞRU SEÇİLMESİNİ SAĞLANIR

Her işin kendi yapısına göre İSG ekipmanları değişiklik göstermektedir, Baret, eldiven, ayakkabı, koruyucu giysiler ve yüksekte güvenli çalışma ekipmanlarının pek çok çeşidi bulunmaktadır. OSGB ile çalışan işverenler iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleri bilgi ve tecrübe birikimleriyle İSG koruyucu donanımların temininde en doğru ve ekonomik çözüme kavuşacaklardır. Böylece yanlış malzeme alımının maddi ve manevi ve cezai zararlarından korunacaklardır.

2.İş Kazası sonrası yasal süreçlerde OSGB’nin görevi nedir?

Yapılan araştırmalar iş kazalarının %98 oranında engellenebildiğini göstermektedir. İş güvenliği uzmanları kazaları önlemek için çalışırlar. Kazaların çoğu çalışanların hataları nedeniyle olmaktadır. İş güvenliği tedbirlerine uymayan çalışan bilinçsiz çalışanlar ve iş kazalarına neden olmakta, kendisi ile beraber diğer çalışanların da kaza geçirmesine neden olmaktadırlar. Ülkemizde her gün yüzlerce iş kazası yaşanmakta ve yılda 2000 civarında çalışan maalesef hayatını kaybetmektedir. İş kazası geçiren işçinin hastaneye resmi iş kazası kaydını yapması gerekiyor. İşverenlerin ise iş kazası olduğunu SGK’ya bildirmesi gerekiyor. Çünkü yasa, iş kazası olması durumunda hem işçiye hem de işverene iş kazasını bildirme yükümlülüğü getiriyor. Bu süreçlerde işverenler panik olup ne yapacaklarını şaşırıyorlar ama OSGB tarafından görevlendirilen iş güvenliği uzmanı sayesinde süreç usulüne uygun olarak doğru bir şekilde yönetiliyor. İş kazaları genellikle mahkeme süreci ile devam ediyor ve bu aşamada da işverenin en önemli destekçisi OSGB oluyor.

3.Türkiye’de farklı sektör ve alanlarda çalışma olanağına sahipsiniz. Genel olarak çalıştığınız firmaları değerlendirdiğinizde İSG konusunda en çok hangi sektörler sıkıntı yaşıyor?

2017 ölümlü iş kazası istatistiklerine göre; Hayatını kaybeden 2006 çalışanın, İş kollarına göre %23’ü İnşaat, %19’u Tarım, %13’ü Taşımacılık, %8’i Bürolar, %6’sı Metal işleri, %5’, Maden iş yerlerinde hayatını kaybetmiştir. Ölüm sebepleri ise; %22 Trafik Servisi Kazası, %17 Ezilme-Göçük, %15 Düşmedir. Ölenlerin %94’ü Erkek, % 6sı ise Kadındır.

OSGB’lerin en çok sıkıntı yaşadığı sektör İNŞAAT sektörüdür. İnşaat çalışanları genellikle sürekli aynı işyerinde çalışmaktan ziyade sık sık iş değiştirmek, çalıştıkları her işte ancak birkaç haftayla birkaç ay arasında bulunmak zorunda kalan çalışanlardır. Bu durum çalışan ve iş açısından çeşitli olumsuzlukları içerir. Çalışanların eğitim ve güvenlik algı düzeyleri ve iş yerlerinin güvenlik anlayışları değişken olabilir. Çoğu zaman inşaat çalışanları yılın tamamını çalışarak geçiremezler. Bunu telafi etmek için sıklıkla fazla mesai, aşırı çalışma gibi zor koşullarla yüz yüze kalırlar. Deneyimsiz oldukları işleri yapmak zorunda kalabilirler. Bu nedenle; aslında bir takım çalışması olması gereken inşaat işleri, sağlık ve güvenlik açısından pek çok riskleri barındırır hale gelir. İnşaat işlerinin sağlık riskleri iş yerinden iş yerine, işten işe, günden güne, hatta saatten saate değişebilir. Genellikle aralıklı, tekrarlanan maruziyetler söz konusudur. İşçi sadece kendi yaptığı işten değil, çoğu zaman iş ortamındaki diğer işlerden kaynaklanan zararlardan da etkilenir. Her bir etkenin zararı, yoğunluğuna ve yapılan işin süresine bağlıdır. Bu sebeple en zor çalışılan ve en fazla iş kazası yaşanan olduğu sektör inşaattır.

4.İşverenlerin hukuki sorumluluğu ağır, Peki çalışanların sorumlulukları neler?

İşverenler 4857 İş Kanunu ve 6331 İş Sağlığı Güvenliği Kanunu ile iş yerinde çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini sağlamaktan sorumludur. Kanunun getirdiği yükümlülüklere aykırılık durumunda kusuru oranında para ve hapis cezalarına çarptırılmaktadırlar.

Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür. Çalışanların, işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda yükümlülükleri şunlardır;

· İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını kurallara uygun şekilde kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru olarak kullanmak, keyfi olarak çıkarmamak ve değiştirmemek.
· Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumak.
· İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek.
· Teftişe yetkili makam tarafından işyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak.
· Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak.

İşçiler, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer işçilerin sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür.

İş ilişkisi karşılıklı güven esasına dayanan bir ilişkisi olup, bu güvenin sarsıldığı durumlarda, anılan tutumla karşılaşan taraftan böyle bir ilişkiyi sürdürmesini beklemek işin doğasına uygun düşmez. İşçinin sadakat borcu, işverenin işi ve işyeri ile ilgili hukuken haklı menfaatlerini korumak, zarar verici ve risk altına sokabilecek davranışlardan kaçınmayı gerektirir.

İşveren, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği hükümlerine uymayan işçinin iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu’nun gereği tazminatsız sona erdirebilir.

5.Şirket değil de İSG Uzmanı çalıştıran firmalar da mevcut. Peki, uzman nasıl seçilmeli, hangi kriterleri taşımalı?

OSGB’nin sağlayacağı kurumsal avantajlar yerine doğrudan istihdam yapmak isteyen işverenlere önerilerimiz şunlar olabilir;

Öncelikle her adayda aranan iş yeri kültürüne uygunluk ve etik değerlere sahip olup olmadığı anlaşılmaya çalışılmalıdır.İş güvenliği uzmanlığı sertifikasına ek olarak, teknik anlamda aldığı eğitim firmanın işi uygun olmalıdır, Örneğin; Kimya fabrikası için kimya mühendisi, İnşaat için inşaat mühendisi, Makine Sektörü için Makine mühendisi diplomalı olması avantajlı olacaktır.

İş tecrübesi de tercihlerde önemli bir artıdır. Çünkü iş güvenliği uzmanlığı sınavları sadece teorik ezber bilgileri ölçümlemektedir ve saha uygulamaları ile alakası yoktur. Daha önce çalıştığı işverenlerinden referans alınması da kesinlikle atlanılmaması gereken bir husustur.

6.Sizin firma olarak en çok sıkıntı yaşadığınız konu nedir? Çözümleme hususunda öneriniz var mı?

2013 yılında devreye alınan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile tüm işverenlere iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi ile çalışma yükümlülüğü getirilmiştir. Firmaların bu hizmeti ÇSGB tarafından yetkilendirilen OSGB’ler üzerinden alabilecekleri vurgulanmıştır. Akabinde 2000 civarı OSGB bu kanuna GÜVENEREK kurulmuştur. Sonrasında firmaların yaklaşık %80’ini oluşturan Kamu Kurumları ile 50 kişi altı çalışanı olan az tehlikeli firmalar için 3 yıl boyunca her yıl bir sonraki yıla ertelemeler yapılmış, sonrasında 3 yıl erteleme ile 2020 yılına ötelenmiştir. Bu yetmediği gibi bir de işverenin 250.TL ödeyerek online kısa bir eğitimle alacağı sertifika ile kendi işletmesinde bu sorumluluğu üstlenebileceği açıklanmıştır. Bu süreçte bu iş için pek çok yatırım yapan OSGB’lern hepsi zarara girmiş hatta pek çoğu iflas ederek kapanmıştır. Benzer şekilde, bu işi yapacağı ümidiyle, para ve zaman harcayarak, kursa giden, sınavı kazanan, sicil kayıt yaptıran 150 binden fazla iş güvenliği uzmanı da mağdur olmuştur.

Eğer en başta 6331 sayılı Kanun son hali ile yayımlansaydı; OSGB’lerin ve uzmanların %70’i bu işe heveslenip girerek zaman ve para kaybetmezlerdi. Bu kadar çok firma açılmadığı için rekabet yoğunlaşmaz ve sektör ayağa düşmezdi. ÇSGB’nin kanunun uygulanması konusunda yaptırım uygulama anlamında gösterdiği gevşeklik de işverenleri rahatlatmaktadır. Şu anda 2020 tarihi de sektör için hiçbir şey ifade etmiyor; çünkü 3 yıl boyunca bir sabah uyandık ve erteleme yapılmış, tekrar erteleme yapılması, hatta iptal edilmesi sürpriz olmayacaktır. İş hayatında güven ve motivasyon her şeyin temelidir ve maalesef İSG sektöründe bu ciddi oranda kaybedildi. Umarız ki devlet büyüklerimiz bu konuda gereken hassasiyeti göstereceklerdir.

Savaş GÜMÜŞ; “Biz Efor OSGB olarak işyerlerinin daha sağlıklı, güvenli ve üretken olması için kaliteden ödün vermeden en uygun fiyatlarla hizmet verme gayreti içerisindeyiz. İş kazaları ve meslek hastalıklarını azaltılmasına verdiğimiz katkının motivasyonu ile çalışıyoruz. İSG sektörünün kazancı düşüktür ama manevi tatmini yüksektir.” dedi.

www.eforosgb.com/v2