Karbonmonoksit ve İnsektisitlerle Zehirlenme

Karbonmonoksit ve İnsektisitlerle Zehirlenme

Karbonmonoksit ve İnsektisitlerle Zehirlenme | Karbon monoksit (CO);  Kokusuz, renksiz, tatsız, rahatsız edici olmayan dolayısıyla bulunduğu ortamda beş duyu ile fark edilmesi olanaksız bir gazdır. İnsanlarda CO zehirlenmelerinin en sık oluş nedeni fabrika gazları, egzoz gazları, odun, kömür, gaz gibi yapısında karbon taşıyan bileşiklerin tam yanmaması sonucu açığa çıkan karbonmonoksittir. CO genellikle solunum yoluyla alınır ve kanda hemoglobin ile birleşerek karboksihemoglobin meydana getirir. CO hemoglobine oksijenden 200 kez daha fazla bağlanma gücüne sahiptir ve hemoglobinin oksijen taşımasını engeller. CO kanın dokulara oksijen taşıma kapasitesini düşürerek solunum yetersizliğine neden olur. Kanda meydana gelen karboksihemoglobin konsantrasyonuna göre akut veya kronik zehirlenme belirtileri de değişir. Kanda %20 oranında karboksihemoglobin, zehirlenmenin bulgularını başlatır; % 60 oranında ise ölüm oluşturur.

Zehirlenme durumlarında İlk Yardım konusu oldukça elzemdir ve İlk Yardım eğitimi almış olan kişilerin bu konuda bilgili olması gerekmektedir.

Belirtiler

  • Beyin ve kalp gibi yüksek oksijene gereksinim duyan organlar, CO zehirlenmesi nedeniyle kolayca etkilenir ve bozulur.
  • Kanda %20 oranında karboksihemoglobin bileşiği olduğu zaman baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, bulantı, kusma, siyanoz, bayılma hissi, tansiyon düşüklüğü, kaslarda aşırı gevşeme ve hareket edememe, bilinç kaybı ve koma görülmeye başlar.
  • Kanda %40 oranında karboksihemoglobin belirgin şekilde merkezi sinir sistemini etkiler.
  • %60 karboksihemoglobin taşıyan bir dolaşım sistemi iflas eder yani ölüm gerçekleşir.

İlk Yardım

  • Maruz kalan kişi hızlı bir şekilde ortam güvenliği sağlanıp alandan kısa sürede uzaklaştırılmalıdır.
  • Uzaklaştırma işlemi sağlanıncaya kadar CO oksijenden hafif olduğu için etkilenen kişi maruziyet alanında yere yatırılmalıdır. Hemen suni solunum uygulanmalıdır.
  • Ortamda zararlı dumanın inhalasyonu kolay olduğundan kurtarıcılarında kendilerini korumaları önemlidir.
  • Kişi en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna ulaştırılmalı ve oksijen tedavisine başlanmalıdır.  CO’ ya maruz kalan kişi sıcak ve sakin tutulmalıdır.
  • Kişinin fiziksel egzersizi, oksijen gereksinimini azaltmak için en az düzeyde tutulmalıdır.

Asit ve Alkalen Zehirlenmesi

Bu maddeler doğrudan kimyasal reaksiyonla dokuları tahrip eder. Sülfürik asit, nitrik asit, hipoklorik asit gibi mineral asitler ve soda, potasyum bileşikleri, amonyak ve hipoklorid (çamaşır suyu) gibi kostik alkaliler zehirlenmelere neden olur. Ağız yoluyla alınması durumunda ağız ve yutakta yanıklar oluştururlar.

Belirtiler

  • Ağız, farenks ve karında şiddetli yanma oluştururlar. Temas eden bölgedeki ağrının şiddeti kusma ile birlikte artar.
  • Kanlı kusmalar sıktır.
  • İshal, tansiyonda düşme, ağızda kahverengi, gri-yeşil lekeler ve yaygın ağrı oluşur. Daha sonra karaciğer ve böbrek bozuklukları ile zehirlenmenin belirtileri görülür.
  • Akut dönem atlatıldıktan sonra midede delinme ya da yemek borusunda darlıklar gelişebilir.
  • Asit buharları veya irritan gazların solunması hâlinde öksürme, aksırma, baş ağrısı, baş dönmesi ve halsizlik olur.
  • Gözle teması durumunda gözde şişme ve korneada tahribat olur. Ağrı, gözyaşı ve ışığa hassasiyet görülür.

İlk yardım Asit ile zehirlenme

  • Kusturma ve mide yıkama korozif (aşındırıcı)madde geri çıkarken tekrar hasar oluşturacağı için yapılmamalıdır.
  • Vakit kaybedilmeden bireye bol süt içirilir. Alkali sıvılarla nötralizasyon ısı açığa çıkmasına neden olur ve açığa çıkan ısı özofagus harabiyetini artırır.
  • Mide yıkaması işlemi midenin delinmesi riski nedeniyle tercih edilmez. (Mide yıkanması işlemi karbonatlı solüsyonlarla yapılırsa gaz meydana gelir ve mide gerilir. Yaralanmış ve gerilmiş midenin delinmesi ve yırtılması daha kolaydır.) Derhâl mide lavajı gerekiyorsa; su ile yumurta akı, sabunlu su, süt ve magnezyum hidroksit solüsyonları karıştırılarak yapılır.
  • Deri ve mukozadaki asit yaraları bol alkalen solüsyonlarla (soda ve bikarbonat)pansuman yapılarak tedavi edilir.

Alkalen ile zehirlenme

  • Kusturma ve mide yıkama korozifmadde (yakıcı madde) geri çıkarken tekrar hasar oluşturacağı için yapılmamalıdır.
  • Asit sıvılarla nötralizasyon ısı açığa çıkmasına neden olur ve açığa çıkan ısı özofagus harabiyetini artırır.
  • Mide mukozasının korunması için yumurta akı, süt yada zeytinyağı içirilir.
  • Derideki alkalen yaraları asit solüsyonlarla pansuman edilir. Sirkeli su ile pansuman yeterlidir.

İnsektisitlerle Zehirlenme

  • Tarımsal üretimi arttırmada tarım ilaçlarının rastgele kullanılması çevreye saçılan endüstriyel atıklar gibi diğer zehirli maddeler toplum sağlığını giderek artan tehlikeli boyutlarda tehdit etmektedir.
  • Besin maddelerinin üretimi, tüketimi ve depolanmaları sırasında besin değerini bozan veya zarar veren haşereler, kemiriciler, mantarlar ve yabani otlar gibi zararlılara karşı kullanılan fizyolojik, kimyasal ve biyolojik maddelere genel olarak pesitisidler denir. Bu grup bileşikler içinde yer alan ve zararlı böceklerin gelişimini ve üremesini engellemek için kullanılan kimyasal bileşiklere ise insektisit adı verilmektedir.
  • Pesitisidler içinde ölüm olayları en çok insektisidlerle meydana gelmektedir ve en kuvvetli insektisit DDT’dir.
  • Tarım sektöründe yüksek verim elde etmek için sık kullanılan insektisidlerden birisi de organik fosfor bileşikleridir ve tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle organik fosfor ile zehirlenmelere sık rastlanmaktadır.

DDT (Diklorodifeniltrikloretan) zehirlenmesi

  • DDT, çok toksik olması nedeniyle yasaklanmıştır.
  • Solunum, sindirim ve deri yoluyla organizmaya girer.
  • Sinir uçları ile santral sinir sistemine ulaşarak solunum felci yapar.

Belirtiler

  • Baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal, nabzın artması ve tansiyonda düşmedir.

İlk yardım

  • Kişinin DDT ile teması kesilir.
  • Solunumun devamlılığı sağlanır.
  • Kusturma işlemi yapılır.
  • Kişi sıcak tutulur ve şoka karşı hazırlıklı olunur.
  • Kişinin en kısa zamanda hastaneye sevki sağlanır.
  • Deri ve mukozadaki asit yaraları bol alkalen solüsyonlarla (soda ve bikarbonat)pansuman yapılarak tedavi edilir.

Organik fosfor zehirlenmesi

Organik fosfor bileşikleri tüm dünyada yaygın olarak tarımda, evlerde, bahçelerde, veterinerlikte ve ayrıca kimyasal silah yapımında kullanılmaktadır. Zehirlenmeler tarım işçilerinde ve çocuklarda yaygındır. Kolay elde edilebildikleri için intihar amaçlı olarak sık başvurulan bileşiklerdir. Bu bileşikler deri, mukozalar, gastrointestinal sistem, göz ve solunum sisteminden hızla emilebilir. Solunum yolu ile zehirlenmelerde belirtiler hızlı başlar. Bireyin ortamdan uzaklaştırılması etkiyi azaltabilir. Deri yolu ile olan zehirlenmelerde emilim yavaştır, ancak maruz kalan bireyler hastaneye daha geç geldikleri için belirtiler daha ciddi olabilir. Ağız yolu ile ya yanlışlıkla çocuk ve yaşlılar tarafından ya da intihar amacıyla alınır. Organik fosforlar kolinestraz enziminin etkisini yok ederek hücrelerde meydana gelen asetilkolinin parçalanmasına engel olur. Asetilkolin birikir.

Belirtiler

Asetil kolin birikmesine bağlı olarak gözde uyum bozukluğu, bulanık görme, göz bebeklerinde daralma, nefes almada güçlük, göğüste sıkışma hissi, bronşlarda salgı artması, öksürük, iştahsızlık, ishal, bulantı, kusma, midede yanma, tansiyonda düşme, baş dönmesi, baş ağrısı, kulak çınlaması, uykusuzluk, konuşma güçlüğü, reflekslerin bozulması, solunum kaslarının felci ve kalp durması görülebilir.

İlk yardım

  • Kişi sakin bir yere alınır.
  • Sıkı giysiler gevşetilir ve eğer zehirli madde giysilere bulaşmış ise çıkarılır.
  • Solunum değerlendirilir ve gerekirse suni solunum yapılır. Eğer zehirli madde deriye bulaşmış ise sabunlu, karbonatlı veya hipokloritli su ile yıkanır.
  • Yumuşatıcı olarak fosfor emilimini hızlandırdığı için süt verilmez.
  • Kişinin en yakın hastaneye sevki sağlanır.

Karbonmonoksit ve İnsektisitlerle Zehirlenme durumlarından korunmank için İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemlerinizi Alın!

Efor OSGB İstanbul; Tecrübeli İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimleriyle İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinizde kaliteli ve güvenilir OSGB’dir. Efor OSGB ile Geleceğe GÜVENLE Bakın!

2013 yılından beri  İş Sağlığı Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirilmiş Ortak Sağlık Güvenlik Birimi olarak hizmet veriyoruz.