İş Güvenliği ve İş Sağlığı

İş Güvenliği ve İş Sağlığı

İş Güvenliği Nedir?

İş Güvenliği ve İş Sağlığı | İş güvenliği, çalışanların iş ortamında karşılaşabilecekleri tehlikelerin, yok edilmesi (bertaraf) veya azaltılması (ikame) için getirilen yükümlülüklerden oluşan teknik kuralların bütününü ifade eden, iş kazaları ve meslek hastalıklarını azaltılmasını amaç edinen bir bilim dalıdır. İş sağlığı ve güvenliği; çalışanların sağlık ve güvenlik konuları ile ilgili bir alandır. İş sağlığı ve iş güvenliği çalışmalarında öncelikli amaç, çalışanların sağlığını korumaktır. Sanayi ve teknolojinin hızla gelişmesi, yeni iş sahalarının açılmasıyla birlikte yeterli önlemlerin alınmaması nedeniyle, çalışanların sağlığını ve güvenliğini tehdit eden sonuçlar ortaya çıkmaktadır. İş yeri ortamında bulunan teknik ekipmanlar ile çalışma koşullarından kaynaklanan çeşitli riskler nedeni ile çalışanların sağlığı bozulabilir. Bu nedenle sağlığı bozulan ve hastalananların teşhis ve tedavisi de bu uğraşıların içine girer, ama bu çalışmaların asıl amacı, iş yeri ortamında bulunan bu riskleri kontrol altına almak suretiyle iş yerini sağlıklı ve güvenli bir yer hâline getirmek ve sonuç olarak da bu ortamda bulunan ve çalışan kişilerin sağlığının olumsuz etkilenmesinin önüne geçmektir.

İş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının iki temel boyutu vardır. Bunlar;

  1. İş Hekimliği, çalışanların sağlığının yapacakları işle ilgisini araştıran, belirleyen (örneğin; daha önce akciğer rahatsızlığı geçirmiş bir kişinin tozlu bir işte çalıştırılmaması gibi) ve iş yeri ortamında oluşabilecek bazı risklere karşı alınacak tıbbi koruma yöntemlerini uygulamak (örneğin; tetanos aşısı uygulaması vb. gibi) ve iş yerindeki çalışmalar esnasında sağlık sorunu olanların hastalıklarının teşhis ve tedavisi ile hastalığın yapılan işle ilgisini araştırarak gerekli önlemleri almak şeklinde ifade edilebilecek olan tıbbi boyuttur.
  2. İş Güvenliği, iş yeri ortamındaki sağlık ve güvenlik risklerinin saptanması, bu risklerle ilgili ölçümler yapılması (örneğin; iş yerinde kullanılan çeşitli kimyasal maddelerin, iş yeri ortam havasındaki ölçümü, iş yerinde yapılan işler esnasında ortama yayılan ve sağlığa zararlı olduğu bilinen tozların ölçümü, makine ve tezgahlardan kaynaklanan gürültünün düzeyini belirlemek üzere yapılan ölçümler gibi) ve bu risklerin kontrol altına alınması şeklindeki uğraşıları içeren ve konunun daha çok teknikmühendislik yanını oluşturan “İş Güvenliği” boyutudur. Bu boyut, iş yeri ortamında sağlıklı ve güvenlikli bir ortam oluşturmak için yapılan tüm çalışmaları kapsadığı için “İş Hijyeni” olarak da adlandırılmaktadır. Her iki grup çalışma da birbirini tamamlayıcı niteliktedir ve her iki çalışma da iş sağlığı ve iş güvenliğinin bütününü oluşturur.

Çalışma şartları, çalışan kişinin beden ve ruh sağlığını doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebildiğinden, iş güvenliğinin sağlanması ile toplumun mutluluğu arasında bir ilişki kurmak mümkündür. Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıklarının bir bölümü ölümle, bir kısmı ise sakatlanma ya da yaralanmalarla sonuçlanmaktadır. Bu olayların manevi üzüntüsü yanında meydana gelen maddi zararın ve millî servet kaybının büyüklüğü, insanların iş sağlığı ve güvenliği üzerinde önemle durmalarının önemli nedenlerinden sayılır. İşverenler; maddi ve manevi menfaatleri nedeniyle, çalışanlar; doğrudan etkilenen kişiler olarak, devlet ise, vatandaşlarının sağlığını ve mutluluğunu düşünmek zorunda olduğu için iş sağlığı ve güvenliği konusu ile yakından ilgilenmek zorundadır. Bu nedenle iş sağlığı ve iş güvenliğinin amacı;

  • Çalışanları korumak
  • Üretim güvenliğini sağlamak
  • İşletme güvenliğini sağlamak, olduğu kabul edilebilir.

Genel Sağlık Kavramı

Önceleri, sağlıklı insan tanımı yapıldığında, iş kazası ve meslek hastalığı yaşamamak ya da hasta olmamak şeklinde ifade edilirdi. Bugün ise, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sağlığı; Yalnızca sakatlık ve hastalık olmaması değil; bedenen, ruhen ve sosyal yönlerden tam bir iyilik hâli olarak tanımlamaktadır. Bu tanımdan anlaşılacağı üzere sağlık, yalnızca hastalığın yokluğu olarak anlaşılmamalıdır. İnsan sağlığı bir bütündür ve yalnızca beden sağlığı iyi olan bir bireyin sağlığının yerinde olduğunu söylemek mümkün değildir. Dünyada, tıbbi ve teknolojik alandaki gelişmelerin yanında insan ve toplum sağlığı için ayrılan kaynakların artırılması, sağlık eğitimine gereken önemin gösterilmesi, hastalıkların zamanında ve doğru tedavi edilebilmesi, hepsinden önemlisi bireylerin hastalanmadan önce korunmasıyla birlikte giderek yaşam süresi ve sağlıklı yaşam süresinin artması sağlanabilir. Bir sağlık sorununun toplumda önemli olarak kabul edilebilmesi için aşağıda yer alan özellikleri taşıması gerekmektedir.

  • Sık görülme
  • Sık sakat bırakma
  • Sık öldürme
  • İş gücü kaybı yapma
  • Önlenebilir olma

Dünyada görülen sağlık sorunları da geçtiğimiz asırda ve günümüzde değişmektedir. Bunları şöyle açıklayabiliriz; 20. yy. başındaki önemli sağlık sorunları:

  1. Bulaşıcı hastalıklar
  2. Yetersiz su, gıda, konut koşulları
  3. Vakitsiz-erken ölümler, ortalama yaşam 40 yıl

21. yy. başındaki önemli sağlık sorunları:

  1. Bebeklerde doğumsal bozukluklar
  2. Çocuklarda-genç erişkinlerde kazalar ve iş kazaları
  3. Orta yaşta kronik hastalıklar ve mesleki hastalıklar, kanserler
  4. İleri yaşta kalp-damar sistemi hastalıkları ve kanserler
  5. Ortalama yaşam; gelişmemiş ülkelerde hâlâ 40 yıl, gelişmiş ülkelerde 70 yılın üzerinde görülmektedir.

Sağlığı korumaya verilen önem arttıkça, dünyada sağlık sorunları değişmekte, kolay önlenebilir yaralanma ve ölümler azalmaktadır. Sağlığı koruma yaklaşımları arttıkça daha karmaşık sağlık sorunlarının da azalması beklenebilir. Bunun yanında günümüzde sağlığı korumadan da öte bir kavram olarak sağlığı geliştirme yaklaşımı giderek daha fazla benimsenmektedir. Sağlığı koruma yaklaşımı zor ve çok sektörlü bir kavram olmakla birlikte, tütün gibi bağımlılık yapıcı maddelerin kullanılmaması, sağlıklı beslenme, yeterli egzersiz yapma ve stresten korunma gibi yaklaşımlarla kolayca uygulanabilme imkânına sahiptir.

Sanayileşmenin ve yeni üretim yöntemlerinin ön plana çıktığı 20. yüzyıl; yoğun makineleşmenin neden olduğu iş kazaları sonucu ölümler ve uzuv kayıplarının daha çok arttığı bir yüzyıl olmuştur. Günümüzde ise bu eğilim artarak devam etmekte, dünya çapındaki büyük şirketlerin sebep olduğu kazaların çevreye ve insanlara çok ciddi zararlar vermesi felaket olarak değerlendirilmektedir. Sadece büyük şirketler değil, elli kişiden daha az çalışanı olan iş yerlerinde iş kazalarının artan şekilde süre gelmesi de iş güvenliği ifadesinin afet ve acil durumlar kapsamında yeniden incelenmesine neden olmuştur.

2013 yılından beri  İş Sağlığı Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirilmiş Ortak Sağlık Güvenlik Birimi olarak hizmet veriyoruz.

Efor OSGB İstanbul | İş Sağlığı Güvenliğinde Doğru Seçim!